Google Maps'in Android Sürümü Güncellendi!

Bu güncellemeyle birlikte Google Maps'in Android sürümünü kullanmak, çok daha kolay hale geldi! Google, harita uygulaması  Goog...
DEVAMINI OKU +

LG devrim gibi yenilik bükülebilen ekran

Cep telefonlarında bir sonraki büyük yenilik, belki de bükülebilen ekranlar olacak! İşte onlar hakkında bilmeniz gereken 5 şey... Tele...
DEVAMINI OKU +

Windows Phone ile Microsoft hesabına erişilmiyor

Windows Phone 8.1  işletim sistemi ile kutudan çıkan telefonunuzu  Windows 10 'a yükselttiyseniz,  Windows Device Recovery Tool  il...
DEVAMINI OKU +

iOS acık var hack

Bir güvenlik araştırmacısı, düzinelerce iPhone uygulamasının verilerinizi koruyamadığını iddia etti! Bir güvenlik araştırmacısı, birço...
DEVAMINI OKU +

14 Şubat 2017 Salı

Gigabyte GTX1050Ti G1

Bu videoda Gigabyte'ın G1 Gaming serisi altındaki GTX1050Ti ekran kartının tasarımını ele alıyor, gövdenin ardındaki detayları ve soğutucusunu değerlendirip oyun ve hızaşırtmayla teste tabi tutuyoruz.
 
Siyah-turuncu, detaylı kutunun içerisinden ekran kartının kendisi ve alışılageldik dökümantasyonlar haricinde bir şey çıkmıyor, segmentinden de beklenildiği gibi, ürün üç yıl garantili.
 

G1 Gaming temasıyla özelleştirilen bir kart var karşımızda. Üzerindeki renkli şeritlerle plastik ön gövdenin keskin hatları, özel tasarım fanlar derken görünüm anlamında şık bir kart. Çift slot yer kaplayan kart 4cm kalınlığında, 11.8cm eninde ve 21.9cm uzunluğunda, sığdı sığmadı derdi yok açıkçası.

Nokia 3310 geri mi dönüyor

Bir dönemin efsane telefonu olarak bilinen ve hala çalışır durumda örnekleri bulunabilen Nokia 3310 modeli, cep telefonu pazarına yeniden bir geri dönüş yapabilir.
Bir süredir gündemde olan ve hatta esprilere konu olan Nokia’nın 3310 modelini yeniden piyasaya süreceği iddiaları gerçek olabilir. HMD Global, telefon dünyasının efsanesi haline gelmiş bu modelin en azından ismini kullanmayı istiyor.

Corsair SF600 power supply

orsair’ın tepe seri AXi’den başlamak üzere HX, HXi, RMi, RMx, uzun lafın kısası verimlilik sertifikası, kablolama tarafındaki bazı değişikliler ve hitap ettiği kitleye göre liste uzayıp gidiyor, başarılı segmentasyonu itibarıyla isteyen istediği power supply’ı bulabiliyor diyebilirim. SF600 ise minimal bir alanda minimal bir çözüm isteyip yüksek güç ihtiyacı olanlara hitap ediyor.
 

Siyah-sarı temalı, bol detaylı kutusu içerisinden ürünün kendisi, ben bunu başka şeyler için de kullanırım diyebileceğiniz cinsten kaliteli torbada Tip 4 modüler bağlantı kabloları ve güç kablosu, siyah kablo klipsleri, Corsair logosu yapıştırması ve kullanım klavuzu çıkıyor. SF serisi tam tamına 7 yıl garantili, başlı başına bir tercih sebebi zira bu form faktördeki rakibi Silverstone sadece 3 sene garanti süresi sunuyor. Aslında bu süreler ürüne olan güvenin de göstergesi, özellikle de konu bir power supply olunca garanti süresinin kullanıcının tercihini genel hatlarıyla şekillendirdiğini düşünüyorum


 

Corsair SF600, SFX form faktöründe, tabiri caizse mini minnacık bir power supply. 12.5cm eninde, 6.3cm boyunda ve 10cm uzunluğunda, sığamayacağı bir kasa yok. Hele ki abilerinden RM1000i’nin yanında, en boy uzunluk, her açıdan hayli kalıyor.
 
 
Gövdesi siyah mat, hafif kumlu bir malzemeden imal edilmiş, hayli diri ve tok bir hissiyat veriyor. Gri SF600 sticker’ı dışarı, güç çıkış değerlerinin olduğu sticker içeri bakacak şekilde konumlandırılmış. Soğutma 9.2cm’lik bir fana emanet edilmiş, boştayken devreden çıkıyor, gerektiğinde devreye giriyor. Küçük form faktör severler için Corsair’ın salon bilgisayarı konseptindeki minik Bulldog’u veya DAN markasının sadece 7.2 litre hacmindeki, küçük kasa terimini baştan yazan kasalarında dahi kullanılabilir bir power supply Corsair SF serisi.
 

Tam modüler SF600’ün kabloları da bu kullanıma binaen kısa kablolar, torbanın içerisinden 30cm’lik bir 24 pin anakart, 40cm’lik bir 4+4 işlemci, 40cm 6+2 formunda 2 adet PCI Express kablosu, 44.5cm’lik 4 konnektör Sata kablosu ve yine 44.5cm uzunluğunda dört molexli kablo çıkıyor. Bu kablolar gayet temiz ve şık görünen, esneme payları sık manevra yapmak için yeterli, bobinsiz Tip 4 kablolar. İsterseniz Corsair’ın kendi sitesi veya Türkiye’den Tip 4, renkli kaplamalı kablolar temin edebiliyorsunuz, tabii uzunluklarına dikkat etmek zira mesela normal boy anakart kablosu 61cm, yani SF serisinin kutusundan çıkanın iki katı oluyor bu.
 
 

80 Plus Gold sertifikalı SF600 adı üstünde 600W maksimum güç çıkışı sağlayabiliyor. Japon Chemi-Con ve Nichicon polimer kapasitörlerle güçlendirilen, tek hatlı power supply’ın 3.3 ve 5v kanalları üzerinden 120W 20A, 12v kanalından ise 600W 50A çıkış alınabiliyor. %50 yük altında %91.5, %100 yük altında ise %89.3 verimlilikle çalışabiliyor, sertifika değerini tutturuyor.
 

Normal bir sistem kurulumundaki deneyimi ve performansı ne peki? Test sistemimizde MSI’ın Z170 yongasetli anakartı üzerinde 4.8GHz’e hızaşırtılmış i7 6700K’yı Corsair Vengeance LED RAM’ler destekliyor. Ekran kartı tarafında MSI’ın GTX1080 bazlı Sea Hawk X’i var, bu videonun çekildiği tarih itibarıyla temin edebileceğiniz en hızlı ekran kartlarından biri.
 
 
10 saatin üzerinde bir oyun maratonu, 24 saatlik stres testi, video işleme ve benzer stress testleri uyguladım. SF600 kendine güveni tam bir şekilde tüm testlerimden geçti, niye güveni tam, zira tam yükte çekilen güç 350W’ı geçmesine rağmen SF600 fan çalıştırmadı bile, çalıştırdığında dahi ekstra ses üretmiyor, yükün miktarı ne olursa olsun en ufak bir bobin zırıltısı da duymadım, kaliteli bobinlerin etkisi büyük.
 
 
SFX form faktöründeki power supply’ı Corsair 400C gibi Mid-Tower bir kasaya takmak için dönüştürücü ara bir plakaya ihtiyacınız var, kutu içeriğine dahil değil bu parça, ayrıca temin etmeniz gerek, kutudan çıkan kablolar da kısa kaldığı için mesela RM1000i’nin kapasitörlü Tip 4 kablolarını kullandım.
 

Corsair SF600, aklınıza gelebilecek en küçük kasaya girebilen ama Corsair’ın tüm tecrübesini, kalite ve deneyimini barındıran bir ürün. Kitlesi belli, Corsair 400C gibi nispeten küçük bir kasa sahiplerine de değil, Corsair’ın Bulldog’u, DAN marka ultra küçük kasa severlere hitap ediyor.
 
 
Bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla da 650TL civarında bir fiyata sahip, kağıt üstünde aynı formdaki, aynı güce sahip Silverstone 750-800TL aralığında. Arka plaka dönüştürücünün kutunun içerisinden çıkmaması bir eksi ancak kaliteli Tip 4 kabloları, güçlü bir sistemi beslerken dahi fan devreye girmeden çalışabilmesi, şahsen en önemlisi de rakibine kıyasla %1-%2 de olsa hem daha verimli, hem daha ucuz, hem de daha uzun garanti süresine sahip olması, zaten seçeneklerin sınırlı olduğu bu form faktörde SF600’yü listenin tepesine taşıyor.
 
 
En nihayetinde küçük ama güçlü sisteminin sırtını dayayabileceği sağlam bir power supply isteyenler için, Türkiye’den alınabilecek şahsen en iyi SFX formundaki power supply Corsair SF serisi.

10 Şubat 2017 Cuma

Windows 10 bulut bilgisayarları anakart

Bilgisayar dünyasındaki şaşırtıcı değişim, taşınabilir işlemcilerle masaüstü bilgisayarları karşı karşıya getirdi. DragonBoard 820c ile ortaya ilk Qualcomm Snapdragon 820 masaüstü bilgisayarı çıktı.
 
 


Bilgisayar dünyasındaki şaşırtıcı değişim hızı sürüyor. Her 18 ayda bir çip özelliklerindeki ikiye katlanışın tasviri Moore Yasası neticesinde taşınabilir cihazlarla ekseri bilgisayar donanımları doğrudan rakip hale geldi.
 
Apple, A9X ve A10X işlemcileriyle, Intel'in performans odaklı dizüstü işlemcilerinden çok daha yüksek başarı sağlamaya başladı. Şirketin gelecek nesil performans hedefleri için MacBook Pro serisinde ARM desteğini artırabileceği de konuşulanlar arasında.
 
ARM işlemcilerinin geride kaldığı tek pazar olan masaüstü bilişim sektörü de değişen zamandan nasibini aldı. Bugün bir üretici Qualcomm Snapdragon 820 çipinden güç alarak bu tabuyu yerle bir etti. Başı çeken akıllı telefon modellerinden tanıdığımız Snapdragon 820 çipi, DragonBoard 820c anakartıyla geleceğin akıllı elektronik aletlerindeki yerini de sağlama alacak.
 
820c, selefi DragonBoard 410c desteğinin sunulduğu tüm işletim sistemleriyle çalışacak. Bunlar arasında Android, Linux ve Windows 10 "Nesnelerin İnterneti" çekirdek sürümü yer almakta. Özellikle Windows 10 IoT çekirdek sürümü, ürünün pazar payında önemli bir yer teşkil ediyor.
 

Boyundan Büyük Bir GPU 

DragonBoard 820c donanım özelliklerinde Qualcomm Kyro 'dört çekirdek' 64-bit işlemcisini ve Linaro 96Boards anakart uyumluluğu standartlarını görüyoruz. 32 GB yerleşik UFS flaş bellek depolama sürücüsü, 3 GB veri alanı büyüklüğünde LPDDR4 bellek modülleri, 10/100/1000 gigabit ethernet, USB 2.0/3.0 girişlerinin yanında Wi-Fi ve Bluetooth 4.1 kablosuz bağlantı seçenekleri de anakartta yerini alıyor. Görüntü sağlayıcısı olarak Qualcomm'un Adreno 530 dahili grafik birimi vasıtasıyla kullanıcılara emsalsiz bir görsel performans derecesi sunacağı da şimdiden kesinlik kazanan bilgiler arasında.
 
DragonBoard 820c, çalıştıracağı uzaktan kumandalı 'drone' uçaklar, akıllı robotlar ve IoT cihazlarıyla gün yüzüne çıkacak. Adreno 530 görüntü hızlandırıcısının H.264 (AVC) and H.265 (HEVC) video biçimlerine desteği mevcut ve 4K UltraHD çözünürlükte 30 kare görüntü kayıt ve çalıştırma desteği var. Cihaz 3 görüntü algılayıcısı üzerinden toplam 28 Megapiksel kamera görüntüsü işleyebiliyor.
 

Microsoft ile Azure Desteği Kapıda

Kart satışının başlamasının hemen ardından Windows 10 IoT desteğinin sunulacağı da duyuruldu. Microsoft Azure ile tümleştirilebilen 820c çok işinize yarayacak bir bulut bilişim sunucusu da olabilir. Bulut bilişim, geleceğin çözümü olarak tanıtımlarda yer alıyor ve Qualcomm teknolojilerinin desteklenmesi, emsalsiz bir tecrübeyi kullanıcılarına kazandıracaktır.
 
Yeni ürünün fiyatının Raspberry Pi çıtasından yüksekte olacağı söyleniyor. Ürünün güçlü tarafı, rakiplerinden çok daha yeterli bir fiziksel kayıt alanıyla çıkışını gerçekleştirmesinde. 32 GB, güncel bir Windows İşletim Sistemi sürümünü çalıştırmak için yeterli bir depolama veri alanı. Buna kıyasla Raspberry Pi sürücüsüz, Intel'in Joule 570x yüksek seviyeli SBC çözümü ise 16GB veri alanı taşıyor.
 
Sonuç olarak bir Android işletim sistemi 6GB veri paketine sıkıştırılabilirken, günümüzde ilk defa bir ARM işlemcili bilgisayar ile Intel işlemcili bilgisayarın masaüstü piyasasındaki destek seviyelerinde yer değiştirdiğini söyleyebiliriz.

MSI Z270 Tomahawk

 
MSI, Z270 yongasetli anakartlarını Enthusiast, Performance, Arsenal ve Pro ana başlıklarıyla ayırmış. Elimizdeki Z270 Tomahawk, Arsenal serisi anakartların lideri konumunda, faz kurulumu gibi kritik noktalarda Performance nicelik ve nitelik anlamında benzeşen, segmentini tutturan bir anakart.

7 Şubat 2017 Salı

ABD yargısı FBI’ın Gmail hesaplarına erişmesine izin verdi

ABD’nin Philadelphia eyaletinde sürmekte olan davada mahkeme, Google’ın itirazlarını reddetti ve FBI’ın g-mail hesaplarını ve mesajları takip etmesine izin verdi.
 
 
FBI geçtiğimiz ay mahkemeye başvurmuş ve bir dolandırıcılık soruşturması için Google üzerinden gönderilen e-postalara erişmek istemişti. Google’ın itiraz ettiği davada mahkeme, Google’ın itirazlarını reddetti ve Google’ın ülke dışındaki e-posta sunucularında kayıtlı verileri FBI’a sunmasına karar verdi.

Asus ZenFone AR 8 GB RAM'li ilk telefonu kullandık

Dile kolay tam 8GB RAM. Pek çoğumuzun bilgisayarında bile olmayan bu RAM kapasitesi dünyada ilk defa bir telefonda çıktı karşımıza. Evet arkadaşlar inceleme konuğumuz Asus ZenFone AR.
 
Donanım Haber'den herkese merhaba arkadaşlar, ben Erdi Özüağ. Her zaman olduğu gibi yine yepyeni bir videoyla karşınızdayım. Bu defa donanım olarak dünyanın en kaslı akıllı telefonlarından biri olan Asus ZenFone AR'yi inceliyoruz.
 
 
Dünyanın ilk 8GB evet yanlış duymadınız 8GB LP-DDR4 RAM'e sahip akıllı telefonu olan ZenFone AR, 5.7-inç boyutunda ve 2560 x 1440 piksel çözünürlüğünde ekrana sahip. Qualcomm'un Snapdragon 821 işlemcisinden güç alan telefonun aynı zamanda 6GB RAM'e sahip bir versiyonu da bulunuyor. Depolama tarafında 256GB'a kadar farklı kapasite seçenekleri sunan ZenFone AR'nin ana kamerası 23MP, ön kamerası ise 8MP çözünürlüğünde. Android 7.0 üzerinde Asus Zen UI 3.0 arayüzüyle çalışan telefon, ihtiyaç duyduğu gücü ise 3300mAh kapasiteli pilden alıyor. Asus ZenFone AR aynı zamanda Google Tango ve Daydream teknolojilerini destekleyen en güçlü akıllı telefon. 
 
 

Videomuza tasarımla devam edelim isterseniz. ZenFone AR önden bakıldığında Asus'un güncel akıllı telefon modellerine benzerlik gösterse de, dikkat çekici bazı farklar söz konusu. Örneğin diğer Asus modellerinde görmediğimiz fiziksel home butonu, bu telefonun adeta ayırt edici imzası niteliğinde. Detaylarına birazdan değineceğim arka taraftaki gelişmiş sensör paketi, parmakizi için gerekli yeri bırakmayınca Asus mühendisleri, parmakizi sensörünün gömülü olduğu fiziksel homte butonunda karar kılmışlar. Geri ve çoklu uygulama işlevlerini taşıyan kapasitif  tuşlar da bu butonun sağına ve soluna konuçlandırılmış.
 
 

170 gram ağırlığında ve 8.95mm kalınlığında olan telefon, sınıfındaki en portatif cihazlardan biri değil belki ama ölçüleri itibariyle kullanım esnasında rahatsızlık verdiğini söyleyemem en azından geçirdiğim vakit esnasında öyle bir şikayetim olmadı. Ancak ne var ki tek elle kullanıma pek uygun bir cihaz da değil kendisi. Her ne kadar yazılımsal bazı müdaheleler yapılsa bilse de kendisi bir miktar iri bir telefon. Profil olarka mütevazi bir görünüm ortaya koyan ZenFone AR'de kenar çerçeveler olmasa da, alt ve üst çerçeveler, güncel diğer Asus modellerinde olduğu gibi biraz fazla, bence traşlanabilirmiş. 3.5mm kulaklık konnektörü ve hoparlörün alt kısma yerleştirildiği telefonda USB Typce-C 2.0 portu da yer alıyor.
 
 

Taşıyıcı iskelet olarak metal çerçevenin kullanıldığı ZenFone AR'nin arka kısmı yumuşak dokulu deriden oluşuyor. Kamera ve sensör paketinin özel bir alanda toplantığı telefonun arka alt kısmında ise Asus ve Tango logolarına yer verilmiş. Bu arada telefonun arka kısmı az da olsa kavisli dizayn edilmiş. İri bir telefon olduğu için bu sayede avuca daha iyi oturması hedeflenerek ergonomisi yükseltilmiş. Özetleyecek lursam, her ne kadar subjektif bir yorum olacaksa da telefonun tasarım seviyesinde heyecan yarattığını söylemem zor. Ancak materyal kalitesi ve işçilik olarak oldukça iyi düzeyde seyrediyor.
 
 

Teknik özellik değerlendirmesinde ilk durağımız ekran olacak. Düşmeye ve darbeye karşı mukavemetli olabilmesi adına Gorilla Glass 4 ile korunan ekran, Super AMOLED panel kullanıyor. NTSC renk gamutunun %100'ünü karşılayan ve Asus tarafından gerek açık hava kullanımı gerekse de farklı ışık koşullarına uyum sağlayacak optimizasyonlarla gelen ekranın parlaklık seviyesi, her ne kadar açık havada kullanamamış olsam da oldukça iyi geldi bana. Zaten eğer Tango özelliğine sahipse böyle de olmak zorunda zira aksi türlü arttırılmış gerçeklik deneyimi sekteye uğrayabilir. Google kriterlerine tam uyum sağlayan telefon, bu sayede gerek arttırılmış gerçeklik için Tango, gerekse de sanal gerçeklik için Daydream tarafında yükek başarım gösteren bir ekrana sahip. Telefonla geçirdiğim kısa süre içerisinde hem kenar görüş açıları, hem de ana tonlar ve ara renk geçişlerinde yeniden üretim performansını beğendim.
 
 

İşlemci tarafında bizleri Snapdragon 821 karşılıyor. Şu an piyasadaki en güçlü akıllı telefonların kullandığı platforma sahip olduğunu görüyoruz. Dört çekirdekli olan işlemci, 2.35GHz hızında çalışıyor ve performansın dışında özellikle Snapdragon 820 ile kıyaslandığında uygulama başlangıç hızına da katkı sağlıyor. Grafik işlemleri için Adreno 530 GPU'sunun görev alanı. Gerek performans gerekse de ek özellikler seviyesinde şu an için en etkili GPU paketinin bu olduğunu söyleyebilirim. Üstelik bu telefon arttırılmış ve sanal gerçeklik uygulamaları özelinde geliştirildiğinden Adreno 530 bu alanlarda da hızlandırma sağlayacaktır. Kısacası bu işlemci ve grafik birimiyle ZenFone AR tam bir performans canavarı. Tabi bazılarımızın aklına Snapdragon 835 konuşulurken, ikinci çeyrekte çıkacak bir telefon için acaba doğru platform bu mu sorusu gelebilir belki ama bugün LG G6'nın bile Samsung önceliğinden dolayı Snapdragn 835 alamadığı konuşulurken, geliştirme çalışmaları Google ile birlikte epeydir devam eden ZenFone AR muhtemelen kullanılabilecen en güçlü işlemciyi almış oldu.
 
 

Depolama tarafında UFS 2.0 teknolojisi tercih edilmiş yani Samsung Galaxy S7 ailesi ve bazı diğer telefonların sahip olduğu yüksek performanslı depolama yongalarıyla beslenen telefon, 8GB RAM'in de etkisiyle  bana Windows 10 kurun yine de bana mısın demem mesajı veriyor. Hoş belki takip edenleriniz olabilir, Microsoft hali hazırda emülasyon yardımıyla Snapdragon 820 üzeirnde Windows 10 demoları yapıyor dolayısıyla ZenFone AR teorik olarak buna son derece uygun görünüyor. Açıkçası işlemci-ram-depolama üçlüsüyle telefon son derece hızlı çalışıyor. Tabi iki kat daha fazla RAM'e sahip olduğu için bu telefonun günlük kullanım senaryosunda 4GB veya 6GB RAM'li telefonlardan daha yüksek deneyim sunacağı manasına gelmiyor. 8GB RAM spesifik bazı görevler için düşünülmüş bir detay.
 
 

Gelelim kamera kısmına. Önce ön kameradan başlayalım. 8MP çözünürlüğündeki kamera, f/2.0 diyaframla geliyor ve geniş özçekimler için 85 derecelik görüş açısına sahip. İlk izlenim olarak kullanıcısını üzecek bir darboğaz yaşamadım ön kamera ile. İyi ışık alıyor ve detay seviyesinde makul performans sunmayı başarıyor. Yazılım seviyesinde takviyelere sahip olan ön kamera, kullanıcısına manuel ayar seçeneği sunduğu gibi HDR ve düşük ışık modu gibi özellikler de getiriyor. Bir miktar kumlanma olsa da ışık kazancının arttığını görüyorsunuz.
 
 

Ana kamerada ise durum biraz daha farklı. Çünkü kamera ile birlikte arkadaki özel alanı inceleme altına almamız gerekiyor. Teknik olarka üç kameraya sahip ZenFone AR. Bildiğimiz ana kamera görevi için 23MP'lik paket görev yaparken, ikinci kamera hareket takibi, üçüncü kamera ise alan derinliğini analiz etmek için kullanılıyor. Yani aslına bakarsanız diğer iki kamera telefonun Tango özellikleri için. Ana kameraya dönecek olursam, Sony'nin IMX 318 sensörünü kullanan telefon, 4K video kaydı gerçekleştirebiliyor ve daha yüksek başarım için hem optik hem de elektronik stabilizasyon ile destekleniyor.
 
 

Lazer oto fokus sensörü ile 0.03 saniyede netleme yapabilen kamera, bunu ölçemesem de süper hızlı netleme yeteneği ile beğenimi kazandı, işin aslı Asus'un güncel telefonları bu konuda gerçekten çok yetenekli. Buna ek olarak daha iyi doğal renk üretimi için RGB sensörü takviye edilen kamera, 4 eksenli optik görüntü sabitleme saysinde 32 saniyelik uzun pozlama ve makro çekimi de başarıyla gerçekleştirebiliyor. RAW kaydına da izin veren kamera, bence ortalamanın çok az üzerinde bir görüntü kalitesi sunuyor. Hatta deneme şansı bulduğum ZenFone Zoom'a kıyasla kamerasının daha kötü olduğunu söyleyebilirim. Teknik olarak eğer mobil fotoğrafçılıkla ilgilenmiyorsanız ortaya çıkan sonuç sizi üzmez dolayısıyla büyük hayaller kurmadığınız sürece kamera üzmeyecektir sizleri.
 
 

Gelelim Tango ve Daydream özelliklerine. Lenovo'nun Phan 2 Pro modelinden sonra Google Tango destekli ikinci telefon olan ZenFone AR, özel sensör paketi ve bilgisayarlı görme kabiliyetleriyle hareket takibi, alan derinliği analizi ve çevresel öğrenme özelliklerini bir arada sunuyor. Şu an için sınırlı kullanım alanı sunsa da, Tango sayesinde arttırılmış gerçeklik oyunları oynayabilir veya ticari simülasyonlar geliştirebilirsiniz. Örneğin evinize almak istediğiniz bir beyaz eşya veya mobilyanın odada nasıl duracağını görebilirsiniz. Şu an kullanım alanı sınırlı olsa da arka planda Google'ın içerik geliştirme çalışmaları devam ediyor. Bu arada ben daha önce Lenovo Phan 2 Pro'da deneyimlediğim için sistemin nasıl çalıştığına aşinayım ancak ne yazık ki Asus'un demo cihazında bu özellik malesef çalışmıyordu, her ne kadar altı çizilen teknoloji olmasına karşın.
 
 

Google'ın gelişmiş sanal gerçeklik altyapısı olan Daydream'in desteklendiği ZenFone AR, Google'ın VR kaskı ve kumandası ile birlikte kullanıcısına renkli ve eğşlenceli bir kullanım sunuyor. Denediğim kadarıyla oldukça başarılı çalışan sistem çerçevesinde hem görüntü kalitesinden hem de yüksek hassasiyetinden menun kaldığımı söyleyebilirim. Tabi bahsettiğim bu teknolojiler aynı zamanda kulağa da hitap etmeli ki duygusal hissiyatı daha kuvvetli olsun. Mono hoparlörle gelerek beklentilerimi karşılayamayan telefon, buna karşın DTS Headphone X sanal 7.1 ses teknolojisi, amfi desteği ve yüksek çözünürlüklü ses kodeği ile özellikle kulaklık kullanacaklar için güçlü bir ses altyapısıyla birlikte geliyor.
 
 

Gelelim yazılım arayüzüne. Aslına bakılırsa yakın zamanda incelediğimiz Asus ZenFone 3 ve ZenFone 3 Zoom'dan daha farklı değil, zira ZenUI 3.0 arayüzüyle çalışıyor telefon. Pek tabi ki Google işbirliğinin bir ürünü olarka Android 7.0'a sahip olması telefona ayrıca bir katma değer sağlarken, Zen arayüzünün işlevsel tüm detayları yerini koruyor. Bu açıdan geniş bir ek özellik listesine sahip olmasına karşı, pek tabi ki güçlü donanımın da etkisiyle son derece akıcı çalışan arayüz kullanıcısına büyük oranda keyif veriyor. Parmakizi okuyucusu da oldukça tepkisel çalışan ZenFone AR, 2x2 MIMO destekli 802.11ac WiFi ve Bluetooth 4.2 bağlantılarıyla farklı kullanım koşulları için iyi bir zemin oluşturacaktır, gerek hız gerekse de enerji verimliliğini dikkate aldığımız zaman.
 
 

3300mAh kapasiteli pil, günümüz standartlarında kötü sayılmaz. Yalnız bu telefon Tango ve Daydream ile sürekli kullanımda tam yük altında çalışacağından pil kısmının biraz daha yüksek kapasiteli pile desteklenmiş olmasını beklerdim açıkçası. Ancak günün sonunda bu pilin farklı senaryolarda ne derece yeterli geleceğini pek tabi ki detaylı inceleme sonrasında anlayabileceğimiz onun için de eğer bu telefon ülkemize gelirse ki şu an pek bir ışık yok, minimum birkaç ay daha beklememiz gerekecek.
 
 

Toplarlaacak olursam eğer, Asus ZenFone AR özel bir telefon. Hem dünyanın ilk 8GB RAM'li telefonu hem de Google'ın Tango ve Daydream teknolojilerine sahip  en güçlü model. Dolayısıyla sadece bu açılardan bile adını tarihe not ettirmeyi başardı. Henüz piyasada olmayan bu telefon ucuz olmayacaktır ancak sahip olduğu özelliklerle de herkese hitap etmeyecektir. İyisi mi çıkmasını ve elimize ulaşmasını bekleyelim, o vakit mutlaka hakkında söyleyecek daha fazla sözümüz olur. Ben Erdi Özüağ, bir sonraki videoda görüşene kadar şimdilik hoşçakalın ve kendinize çok iyi bakın.
 

Google Maps'in Android Sürümü Güncellendi!

Bu güncellemeyle birlikte Google Maps'in Android sürümünü kullanmak, çok daha kolay hale geldi!




Google, harita uygulaması Google Maps'e hayatı kolaylaştıran küçük yenilikler eklemeye devam ediyor. Uber ve park işlevlerinden sonra Google, şimdi de uygulama içerisinde dolaşmayı kolaylaştırdı.

LG devrim gibi yenilik bükülebilen ekran

Cep telefonlarında bir sonraki büyük yenilik, belki de bükülebilen ekranlar olacak! İşte onlar hakkında bilmeniz gereken 5 şey...


Telefonunuzun ekranına baktığında düz bir cam görüyorsunuz, öyle değil mi? Ekranlar, yıllardır düz bir cam veya plastik parçasından oluşuyor. Tabi piyasadaki tüm ekranlar dümdüz değiller; son dönemde üreticiler, kavisli ekranlara yönelmeye başladılar. Peki sırada hangi teknoloji var?
Üreticiler şu sıralar esnek ekranlar üzerinde var güçleriyle çalışıyor. Peki esnek veya bükülebilen ekran, tam olarak nedir? İşte esnek ekranlar hakkında bilmeniz gereken 5 şey.

1. OLED'den ibaret değiller

LCD ekranlar OLED'ten daha çok katman içerseler de, LCD'ler de bükülebilir yapıya sahip olabiliyor. Apple'ın ekran sağlayıcılarından Japan Display, geçtiğimiz günlerde 5,5 inç'lik bir esnek LCD ekran geliştirdiğini duyurmuştu.
Her şey burada bitmiyor. Mühendisler, sürekli bükülmeye rağmen ekrandaki görüntüyü sabit tutabilecek maddeler oluşturmanın yollarını arıyorlar. Bu çok zor bir iş olsa da, teknoloji firmaları pes edecek gibi görünmüyorlar.

2. Dayanıklılık çok önemli

Bükülebilen ekranların en önemli avantajlarından bir tanesi, üzerinde bulunduğu cihazı daha dayanıklı hale getirmesi. Bükülebilen ekranlı telefonlar, basınç altında esneyebiliyorlar. Dolayısıyla bükülebilen ekranlar yeterince olgunlaştığında, çatlayan ekranlar tarihe karışabilir.
Corning gibi üreticiler şu an Willow adlı bükülebilen bir cam üzerinde çalışıyorlar. Kağıt inceliğindeki bu cam, kağıt gibi kıvrılabilse de, fazla kıvrıldığında kırılıyor. Bu yüzden gerçek anlamda bükülebilen ekranlar için henüz kat edilmesi gereken bir mesafe var.

3. Samsung ve LG'nin yanında Apple da bükülebilen ekranlara adım atabilir

Samsung'un 2017'nin üçüncü çeyreğinde Galaxy X adlı katlanan bir telefon tanıtacağı, bu telefonun ekranının dışa doğru katlanacağı söyleniyor. LG ise iddialara göre dışa doğru katlandığında tablete dönüşen bir telefon tanıtacak.

Windows Phone ile Microsoft hesabına erişilmiyor



Windows Phone 8.1
 işletim sistemi ile kutudan çıkan telefonunuzu Windows 10'a yükselttiyseniz, Windows Device Recovery Tool ile geri dönmeden önce bunu duymak isteyebilirsiniz: bazı kullanıcılar bu işlemi yaptıktan sonra Microsoft hesaplarına erişemediklerini bildirdiler. Bu sorun 8.1 cihazınızı fabrika ayarlarına aldığınızda da ortaya çıkabiliyor.

iOS acık var hack

Bir güvenlik araştırmacısı, düzinelerce iPhone uygulamasının verilerinizi koruyamadığını iddia etti!


Bir güvenlik araştırmacısı, birçok iOS uygulamasının kullanıcı verilerini gerektiği gibi şifrelemediğini söyledi.

6 Şubat 2017 Pazartesi

Yeni Windows işletim sistemi

Microsoft’un yoluna sadece Windows 10 ile yola devam edeceğini düşünüyorsanız yanılıyor olabilirsiniz. Firma kapalı kapılar ardında yeni bir versiyonun denemesini yapıyor.
Microsoft’un geçmiş yıllardaki bölünmüşlüğü bir kenara bırakarak Windows 10 çatısı altında tüm cihazları bir araya getirme gayreti herkesin malumu. Bununla birlikte perde arkasında yeni bir proje masaya yatırılmış durumda. İlk görseller sızmaya başladı.

3 Şubat 2017 Cuma

Ryzen işlemci fiyatları

AMD’nin merakla beklenen Ryzen işlemcilerinin fiyatlandırmasına dair yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Söylentiye göre en üst seviyede fiyat 720$’a ulaşabilir.
 
 

Dünyanın en değerli markası google

Dünyanın en değerli markaları sıralamasında 6 yıldır liderlik koltuğunu kimselere bırakmayan Apple, 2016'da yaşadığı sert düşüş ile tahtından oldu. İşte teknoloji dünyasının en değerli markaları.
 

Gigabyte Z170X Gaming

Bu videoda Gigabyte'ın EKWB işbirliğiyle sunduğu Z170X Gaming 7 EK anakartının tasarımını ele alıyor, sıvı soğutmasına göz atıyor, hızaşırtmayla komponentlerini sınayıp detaylarına iniyoruz.
 
Evet, Z270 yongasetli anakartlar piyasaya çıktı bile ama bu Z170 yongasetinin bir kenara atıldığı veya Skylake mimarisinin artık kullanılmaz olduğu anlamına gelmiyor, mesela i7 6700K’lı bir sistemi, oyun performansı anlamında minimal getiriye sahip i7 7700K’lı bir sistemden daha ucuza getirebilecek bir fırsat da yakaladıysanız eğer Z170 hâlâ buradayım diyor.
 

Ads Inside Post